Barok Mimarisi

BAROK MİMARİSİ 

Rönesans’ın geometrik düzen, matematiksel akılcılık (oran ve orantı formülleri vb) ve uyum ilkeleriyle çelişen bireyselci Maniyerist tasarım anlayışı 17. Ve 18. Yy da da artarak sürmüştür. Bu yy larda ortaya çıkan ve ‘barok mimari’ olarak bilinen bu yeni akım, Rönesans’ın yalınlıkla da ifade edilen biçim anlayışıyla taban tabana zıt, muğlaklık ve karmaşıklık üzerine kurulmuş yeni bir tasarım anlayışının savunucusu olmuştur. Bu yeni anlayışta plastiklik, mekansal derinlik ve ağır bezemelerle desteklenen iç mekan ön plana çıkmaktadır.

Barok sözcüğü, 18. Yy yazarları tarafından, bu dönemin onlara garip gibi görünen özelliklerini ifade etmek düşüncesiyle, Portekizce’de ‘şekilsiz inciler’ anlamında kullanılan, ‘baroco’ kelimesinden türetilmiştir. Rokoko sözcüğü de Barok ekolünün son dönemini tanımlamak için yine aynı şekilde yazarlar tarafından, Fransızca’da deniz kabuğu şeklindeki yapay mağaralar için kullanılan ‘rocaille’ sözcüğünden türetilmiştir.

MİMARİ ÖZELLİKLER 

Barok mimarisinin tipik özelliklerini geniş ölçüde yansıttığına inanilan kilise mimarisi genellikle aşağıdaki dış cephe özellikleriyle tanınmaktadır: 

1. Giriş cephesinde özel yuvalar içinde tamamen bağlantısız olarak serbestçe duran 2 şerli ya da 3 erli kolonlar
2. Kemer, yarım kemer, pediment, plastr, korniş vb mimari elemanların yanısıra heykel figürleri ve ağır süs donatıyla elde edilen dinamik cephe görüntüsü
3. Taşıyıcı sistemi oluşturan yapı bileşenlerinin ağır süs elemanlarıyla gizlenmesi

Barok yapının iç mekan özellikleri genellikle aşağıdaki unsurlardan oluşmaktadır: 

Merkezileştirilmiş uzunlamasına plan ya da elipse dönüştürülmüş bir merkezi plan
İç mekanı çevresinde devamlılığı sağlanmış, dalgalı yüzeylere sahip duvarlar
Tonoz, kubbe ve kemer strüktür elemanlarını taşıyan kolonların iç mekandaki ritmik dağılımı
Mimari öğelerle ovalleştirilip, pahlanarak yok edilen iç mekan köşeleri
Pencereler etrafında farklı dalgalı bulut etkileri ve melek figürlerinin fresklerle resmedilmesi
Bulut görüntülerinin çoğunlukla rölyef biçiminde yüzeye oyulması
Duvar ve tonoz yüzeylerinin birlikte kavislendirilip biçimlendirilmesi
Ağır süsleme donatısıyla iç mekanın fiziksel sınırlarının bulanıklaştırılması
İç mekanı tanımlayan mermer kaplı yan duvarlarda oluşturula localar
Localar içine yerleştirilen kutsal figür (aziz, azize, ve melekler) tasvirleri
Antropometrik figürlerin arkasından aşağı doğru akan ışık selinin yıldızlı ışınlarla simgeleştirilip, loca alınlığının arkasındaki bir pencereyle aydınlatılması

PEYZAJ VE KENTSEL YERLEŞİM ÖZELLİKLERİ 

Andre Le Notre’nin peyzaj anlayışı 2 temel ilkeye dayanmaktaydı: 

Uzayıp giden ana arterler
Sonsuzluğa açılan tanımlı mekanlar

Uygulamayla bu ilkelerin gerçekte insanın çevresiyle ilişkisini düzenleyen 2 önemli deneyimi gündeme getirdiği savunulmuştur: 

İnsan yapısı dünyadan bir açık hava avlusuna varış
Parka dönüştürülmüş yeşillikler içinden sonsuzluğa uzanış

Sonuçta gerçekleştirilen peyzaj sistemiyle, geometrik biçimi olmayan ancak oluşturduğu sınır tanımaz arterler doğrultusunda kentin çevresiyle bütünleşmesini sağlayan ve de kentin bu anlamda yakın ve uzun dönemdeki gelişmesini yönlendiren dinamik bir kentsel evrim stratejisi keşfedilmiştir.












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avrupa'da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarileri

Osmanlı Mimarisinin Yapısı ve Özellikleri

Orantı, Ölçek