Gestalt Teorisi

Ürünün doğru algılanmasını sağlamak, tasarımcı için tasarım sürecinin en önemli aşamalarından birisidir.

1. ALGI

 Algı; ''Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varmak, idrak'' olarak tanımlanır. Dış dünyaya ilişkin bütün bilgileri duyum ve algı yolu ile elde ederiz. Duyum, nesnel çevrenin insanın duyu organları üzerindeki etkisinin yalın sonucudur. İzlenimle algı arasında bulunan bir bilinç olgusudur. Örneğin tek başına görme duyusu yetersizdir. Yorumlamak için algı gerekir.

2. GESTALT ALGI TEORİSİ

 Görsel algılamanın nasıl gerçekleştiği, bu gerçekleşme sürecinde nelerin etkili olduğu, içerden ve dışardan bu süreci nasıl etkiledikleri açıklanmaya çalışılmıştır. İlk başlarda bu teori, görsel algının en temel biriminin form olduğu teorisini ortaya atmışlardır. Bu teori, barındırdığı farklı disiplinleriyle algılamaya yeni bir tanım getirmiş ve özellikle modern sanat yapılanmasında etkili olmuştur.
 Gestalt Teorisi; bellek, öğrenme, hatırlama, problem çözme ve algılama konularına yenilikler getirmiştir. Bu teoriyi, parçalarının toplamından fazlasını ifade eden organize bütün olarak ifade edebiliriz.
 ''Bütün parçalardan oluşur ancak parçalar tek tek bütünü yansıtmazlar.''

3. ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMINDA GESTALT TEORİSİ

 Bir tasarım bir çok öğrenimin bir araya gelmesiyle oluşur. Tasarımcı, temel tasarım öğeleri ve prensiplerini kullanarak bu öğeleri biçimlendirir, konumlandırır ve bunun sonucunda tasarımını oluşturur. Gestalt kuramcılarından Max Wertheimer, gördüğümüz nesnelerin gruplaşmalarını, bütünleşmelerini ve bunların algılamada daha belirgin hale gelmelerini araştırarak 4 önemli gereklilik saptamıştır.
a. Yakınlık
b. Benzerlik
c. Süreklilik
d. Kapalılık
 Bunlara ''Gestalt Kanunları'' denir. Bu kanunlara Figür- Fon İlişkisi, simetri ve devamlılığı da ekleyebiliriz.

Yakınlık Kanunu: Birbirine yakın duran elemanların bir bütün (grup) olarak algılanması.

Benzerlik Kanunu: Belli bir yönden benzer elemanlar bir bütün olarak okunur. Yakınlık kanunu ile benzer özellikler taşıyan bu kanun, ürün üzerinde gerek fonksiyon gerekse kullanım olarak birbiri ile ilişkisi olan elemanların benzer özelliklerde tasarlanarak diğer ögelerden ayrılmasını amaçlamaktadır.

Kapalılık Kanunu: Bireylerin, görsel dünyada algıladıkları uyaranlarda var olan boşlukları doldurarak örgütleme ve bu yolla da kopuk parçalar yerine bütün bir nesne algılamaya eğilimli olmaları.

Simetri Kanunu: Simetrik objeler bir bütün olarak algılanır. Simetrik şekiller, asimetrik olanlara göre daha kolay algılanır.

Figür- Fon İlişkisi: Bir objenin düzgün olarak algılanabilmesi için arkasındaki fonun algıyı kısıtlayıcı olmaması gerekir. Fonun objeyle etkileşmesi algıyı bozar.

Devamlılık Kanunu: İnsan algısı, uzanan bir şekli, algısında bitiş noktasından devam ettirme eğilimindedir. İlerisini, ulaştığı noktayı bulma eğilimi gözlenmektedir.

SONUÇ

 Bir tasarımın başarısının ölçülebilmesi için kullanılabilecek kriterlerin en önemlisi, üründe verilmek istenen mesajın kullanıcılar tarafından doğru algılanmasıdır. Gestalt Teorisini anlamak, tasarımcıya hedef kitlesinin algı boyutuna göre tasarım yapabilmesi açısından önemlidir. Bunun yanında Gestalt Teorisi, problemi parçalara ayırarak öneri geliştirme konusunda da yardımcı olur.












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avrupa'da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarileri

Osmanlı Mimarisinin Yapısı ve Özellikleri

Orantı, Ölçek