Bir Tasarım Modeli Olarak Mimarlık

Mimari yapı, belli bir biçim verilmiş mekandır. Vitruvius'a göre, bir mimari yapıyı belirleyen temel kategoriler şunlardır;
1. Firmatias (kalıcılık, sağlamlık)
2. Utilitas (kullanışlılık, rahatlık)
3. Venustas (güzellik)

Bu kategorilere göre, mimari yapı öncelikle sağlam, doğal etkenlere karşı dirençli olmalı ve yere sağlam oturacak şekilde tasarlanmalıdır. Ayrıca işlevsel ve amacına uygun olmalıdır.

İşlevsellik tasarımsal bir anlama sahiptir. Mimarinin evrensel dilidir. Ereksellik, madde ve biçim arasında yer alan bir üçüncü öğedir. Bu üç öğeden oluşan mimari dilde özgün bir mekan meydana getirir.

Her mimari yapı madde, biçim ve erekselliğe dayalı özgün bir dili, semantik bir yapıyı ifade eder. Klasik, Barok, Modern ve Postmodern gibi oluşumlar aslında mimari dilin değişik semantik modelleridir.

Modern mimari, Aydınlanma'ya ve rasyonel, akılcı temellere dayanır. Başta bezeme olmak üzere bütün geleneksel ögeleri atarak işe başlar ve mimari dili saflaştırarak ''salt mimari''ye minimalist ve pürist bir dile ulaşmak ister. Bu dil mimarinin temel ögeleri olan madde, biçim ve ereksellik değerlerinin özgün bir uyumudur.

Bir nesnenin güzelliği onun yalınlığıdır. Modern mimari tekboyutluluğa ve tekdeğerliliğe indirgenmiştir. Zamanla bu anlayışa eleştirel bir yaklaşım başlar. Postmodernizm...

Bu anlayışa göre mimari, yitirmiş olduğu çokdeğerliliğe yeniden dönmelidir. İnsanın duygu ve düşüncelerini belli kalıplar içine hapsetmeyen, tinsel varlık ögelerini çokboyutluluk içinde benimseyen bir mimarinin yeniden canlanması gerektiğini savunur.

Mimari yapıların işlevselliği, onların yaşamsal bir gerçekliğe sahip olduğunu gösterir. Mimari yapılar yaşamın içinde yer alırlar ve yaşamdan pay alırlar. İnsanla beraber yaşarlar. İnsan yaşamına katıldıklarından, o yaşamda egemen olan nedenselliğe ve zorunluluğa tabi olurlar. Bu ampirik dünyada sürekli bir değişim olduğundan buna ayak uydururlar.

Mimari yapıların doğal etkenlerden yıpranması restorasyon olgusunu da beraberinde getirir. Çağlar boyu ancak onarımla ayakta kalabilmiş eski eser niteğili taşıyan yapılara baktığımızda onların özgün varlıklarında farklı çağların katkılarından dolayı büyük değişimler meydana geldiğini görürüz.  Sözgelimi, yapının portalı ile saçağı farklı çağlara özgü olabilir. Burada da restorasyon mimarisi önem kazanır.

Mimari yapı kategorilerinden bir diğeri de güzelliktir. Bu kategori mimari yapının sağlam ve işlevsel olduğu kadar güzel olmasını da kapsar. Burada bir mekan-biçim ilgisi söz konusudur. Ancak bu ilgi çok kapsamlıdır. Kulübeden saraya kadar tüm mimari yapıları içerebilir. Ancak bir yapı özgün bir mekan-biçim ilgisini ortaya koyabilir. O zaman sıradan bir yapı olmaktan çıkar, kendine özgü bir yapı olur. Böyle bir yapı sanatsallığı gösterir. Adına sanat yapıtı denir. O artık bir estetik varlıktır ve gerçek bir varlık ile gerçek dışı bir varlığın bütünlüğünü gösterir. Bu bütünlük mekan-biçim ilgisine dayanıyorsa meydana gelen yapıt mimari sanat yapıtı olur.

Ancak sanat yapıtlarının varlık tarzı tarihseldir. Çünkü sanat yapıtları zamansallık içinde varolurlar. Her sanat yapıtı zaman içinde somutlaşan bir biçim varlığını gösterir. Diğer sanatlarda daha çok üslup değişimleri biçiminde ortaya çıkan tarihsellik, mimari yapıtlarda üslup değişimlerinin dışında başka bir niteliğe daha sahiptir. Mantıksal zamansallık ya da aşkın zamansallık...

Bir kültür ve sanat varlığı olan mimari yapı aynı zamanda işlevsel bir varlıktır. Dolayısıyla sanat felsefesi açısından mimarlığın zamanla ilgisi iki türlüdür:
Mimari sanat yapıtı kültür varlığı olarak aşkın zamansallığa, gerçek varlık olarak ise ampirik zamansallığa tabidir. Mimari sanat yapıtı bu iki zamansallığın ''eşzamanlı'' belirlemesi içinde varolur.

Mimari yapının ayırt edici özelliği düzendir. Düzen, bir yapıtın bölümlerinin her birine gereken önemi vererek, tümünün oranlarına bakışımlı bir uyum getirir. Niceliğe göre yapılan bir ayarlamadır.
Düzenleme, ögelerin yerli yerine konmasını ve yapıtın özelliğine göre yapılan ayarlamalar sonucunda oluşan zarif etkiyi içerir. Böyle bir etki kendini özgün ifade biçimlerinde ortaya koyar. Bu ifade biçimleri şunlardır: Yer planı, görünüş ve perspektif.

Yer planı, cetvel ile pergelin doğru ve sürekli kullanılması suretiyle, yapıların düz yüzeylerinin ana hatlarının elde edilmesiyle yapılır.

Görünüş, bir binanın öncephesinin, tasarlanan yapıtın oranlarında düzgün ve dik olarak çizilen bir resmidir.

Perspektif, kenarları geriye doğru uzaklaşan ve tüm çizgilerin dairenin merkezinde birleştiği bir cepheyi resmetme yöntemidir.

Her üçü de imgelem ve buluştan kaynaklanır. İmgelem, kişinin planının etkili olmasına yönelttiği dikkatli bir düşünme ve uyanık bir gözlemdir. Buluş ise parlak bir zeka ve yaratıcılıkla karmaşık problemlerin çözümü ve yeniliklerin keşfidir. Düzenlemenin kapsamına giren bunlardır.

Bir yapının güzelliğini sağlayan bir diğer unsursa ahenktir. Ahenk, öğelerin ayarlamalarındaki güzellik ve uygunluktur. Bu da, bir yapıtın öğeleri, genişliklerine uygun bir yükseklikte, uzunluklarına uygun bir genişlikte kısacası, tümüyle bakışımlı olduğu zaman gerçekleşir.

Bunların yanında simetri de bir etken olarak etkilidir. Bakışım (simetri) bir yapıtın kendi öğeleri arasındaki doğru uyum ve ölçüt olarak seçilen bir öğeye göre tasarımın değişik öğeleri arasındaki bağlantıdır.

Bir mimari yapıyı mükemmel, güzel kılan özelliklerden biri de uygunluktur. Uygunluk, bir yapıt, yetkinlikle, geçerli ilkelere göre yapıldığında beliren biçemdir.

Bütün bunları şöyle özetleyebiliriz:

Bir mimari yapı ontolojik olarak iki yapıdan oluşur. Bunlardan biri sağlamlık ve işlevsellik kategorileri içinde ortaya çıkan gerçek önyapı, diğeri de güzellik kategorisi içinde somutlaşan gerçekdışı arkayapıdır.

Yapının mekanda yer kaplayan, beton, çelik ve ahşap malzemelerden oluşan gerçek önyapısı, duyularımızla kavradığımız bir yapıdır. Ama gerçekdışı arkayapı tinsel bir yapıdır; onu ancak duygu ve düşüncelerimizle kavrayabiliriz. Yetkin bir mimari yapı bu iki ontik varlığı kendi bünyesinde bütünleyen bir tasarımdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avrupa'da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarileri

Osmanlı Mimarisinin Yapısı ve Özellikleri

Orantı, Ölçek